Sektörümüz sahipsiz ve kendi içinde de bencil bir yapıya sahip. Şirket sahipleri ister kültürlü olsun ister piyasadan yetişmiş olsun hepsi ‘ben’ yarışında… “Biz” olmadığımız sürece bir yere, toplu olarak ya da ülke olarak bir noktaya ulaşacağımızı sanmıyorum. Bu, tabi bizim sektörden değil toplumumuzun genlerinde var. Yoksa 16 devlet yıkıp 17. devleti kurduk diye övünmezdik.
Tek vücut olabilmek
Ramazan ayında biraz da İslami açıdan bakmak lazım. Allah bir, Kur’an bir, Peygamber bir… Biz ne yapmışız? Mezheplere bölmüşüz… Hak denmiş, batıl mezhep denmiş o da yetmemiş tarikatlara bölünmüş o da yetmemiş cemaatlere bölünmüş o da yetmemiş şu hocaya tabiyim bu hocaya tayibim diyerek bölünmüş de bölünmüş. Dünyaya bakıyoruz İslam alemi kan ve göz yaşı tek vücut olsak bu olur mu?
Vatan Şairi Mehmet Akif’in dediği gibi…!
Dinimizin kınadığı, haram kıldığı her şeyin çoğu da bu toplumda… Mehmet Akif’in dediği gibi Almanya’dan dönüşü de Cenabı hak dini bize, yaşamayı onlara vermiş gibi diyor. Bizim bu tür ayrışmalarla değil dinimizin emrettiği gibi dürüstlükle yaşamamız gerekiyor. Ben değil biz olarak bir arada yaşamayı öğrendiğimizde; ayrışmaları içimizden atığımızda o zaman bu ülkeyi kimse tutamaz.
Sorunlar karşısında insanları bir araya toplamak zor…!
Bizde sorunlar karşısında insanları bir araya toparlamak zor. Yılan ona dokununca çare arıyor. Toplum bizim aynamız… Bina toplantısına bile % 20 çoğunluğu bulamasınız aidat ve harcama belirlenir o gelmeyenler başlar konuşmaya… Bu aidat nedir, bu kadar masraf mı olur, bu parayı bu yönetici ne yapıyor diye başlar sallamaya.
Oyuncakçılar derneği üreticileri korumak için kurulmuştu, sonradan ithalatçıların eline geçti…!
Gelelim sektöre… Sektörümüzün çatı kuruluşu Oyuncak Derneği’nin Kurucusu Fatoş Hanım ve ekibi İthalata karşı sektörde üreticiyi korumak için bu derneği kurdular. O zaman ithalatçılar destek olmamışlardı. O yılanın bir gün kendilerini de sokacağını düşünemeyen ithalatçılar hiç oralı olmaz iken ithalatta sıkıntılar başlayınca derneği sahiplenip ithalatçı bir dernek kisvesinde ‘bizim olsun küçük olsun’ mantığı ile bugüne kadar geldi. Bu süre içinde ithalatın sıkıntıları dışında üretim ve üreticilerle hiç ilgilenilmedi. Tekrar ibre imalat yönüne döndü.
Sektör tek çatı altında güçlü olmalı
Kısacası şunu söylemek istiyorum: Sektör ithalatı ile imalatı ile tek çatı altında güçlü olmalı. Sektör, ne kadar büyürse piyasa çeşitlilği, pazarın güçlenmesi biz olduğumuz sürece bizi güçlü kılacaktır.
Çoğu sektörde KDV düştü, bizim sektörümüzde düşmedi
Pandemi döneminde çoğu sektörde KDV düştüğü halde bizim sektörde düşmedi. Tek vücut olup sesimiz çıksa idi onu da sağlardık. Oyuncak, çocuk için bir eğitim aracı… Aslında çocuk oynayarak öğreniyor. Üreticilerimizin bu günlerde ihracat için çalışması lazım. Çin’den gelen ithalatlarda navlun fiyatları 4’e katladı. Ülkemizde üretilen oyuncakların çoğu plastiğe dayalı olduğundan navlun maliyeti yüksek ürünler. Şu an fiyatlarımız Çin’den pahalı olsa bile navlundan dolayı çok ucuza gelebiliyor, bunları müşterilerine izah ederek mail atsınlar.
İhracatın da önü açık…!
Sektör olarak ihracatın da önü açık bakir bi sektör. Yanımızda Avrupa Birliği’nin yıllık oyuncak ithalatı 30 Milyar dolar. Bizim dünyaya ihracatımız 30 milyon dolar. Düşünebiliyor musunuz sıfır gümrükle bile Avrupa’nın % 1’ine bile hitap edemiyoruz. Ayrıca Türkiye nin 30’a yakın ülke ile sıfır gümrük anlaşması var. Devletin kurumlarını çalıştırtırarak her türlü teşvik ve desteği alabiliriz… Yeter ki yılmadan biz olarak mücadele edelim… Yan sektörümüz kırtasiye sektörü KDV’yi düşürdü kendi sektöründe. Biz kendi derneğimizde aidiyet duygusu oluşturamadık.
Ticaret odası seçimlerinde bile birlik olamadık
Faliyet yok dokunuş yok. Ticaret odası seçimlerinde bile bir araya gelip orada bile birliği oluşturamadık. Bijutercilerin altında cebelleşiyoruz. Sıkıntılı konularla ilgili muataplarımızı karşımıza alıp bir zümre toplantısı bile yapılmadı 10 senedir… Aslında o da şunu gösteriyor: Tuzu kuru bir sektör, hiç sıkıntısı yok… İthalatçılara dünya kadar maliyet bindi… Her malın teste gönderilmesi, ilave gümrük vergileri, telefi edici vergi düzenlenmesinde ülkemizde üretilen oyuncakların ithalat vergilerinin düşürülmesi… Bakın burada hem ithalatçı muzdarip hem imalatçı… Katma değerli ürün çıkarmak için ithal edilen aksamlardan alınan aşırı vergi. Bunlar uzatılabilir, sonuç şu: İthalatçı ve imalatçı sadece kendini düşünmeden sektörü düşünerek ‘ne yapabiliriz biz’ olarak demediği sürece çocuklarımıza sorunsuz bir sektör bırakamayız. Piyasaya baktığımız zaman ikinci, üçüncü nesil geliyor. Onları bir araya getirip sektörün kaynaşmasını ve birlikte her şeyin başarılacağını öğretmemiz lazım.
Yeni yaptığımız Oyuncak OSB sektörün yönünü ihracata yönlendirecek
Biz olmayı başaracağız. Yeni yaptığımız Oyuncak OSB sektörün yönünü ihracata yönlendirecek ve ülkemizi dünya oyuncak sektöründe bilinirliği olan bir konuma getirmek için elimizden geleni yapacağız. Konum itibari ile ve yapılan modern tesislerimizde dünya markalarına oyuncak üretmek hedefimiz. Ülkemizin geleceğinden, gençlerimizden ümitliyiz.
Kooperatifimiz ve projelerimiz hakkında detaylı bilgiler edinmek için lütfen bizimle iletişime geçiniz. Ayrıca projelerimiz ve Kooperatifimiz ile ilgili güncel gelişmeleri takip edebilmeniz için e-bülten aboneliği başlatabilirsiniz.